Bu dünyada bazı bilgiler açık bilgi değildir, aksine, bunlar yöneticilerin birbirine gizlice ilettiği, çoğu insana saklamak istedikleri sırlar. Eğer aşağıda sana söyleyeceğim bu bilgileri, ebeveynlerin sana hiç söylemediyse, bunun sadece iki olasılığı vardır; bunlar onların kavramsal boyutlarını aşmış olabilir ya da bu konuları sana açıklamak, senin üzerindeki kontrollerini etkileyecektir. Birincisi, itaatkar olmak bir erdem değildir, yüksek riskli bir karakter kusurudur. Çünkü bu dünyada, itaat eden tüm çocuklar aslında kendi sağlam değer yargılarına sahip değillerdir; sadece ebeveynlerinin ve otoritelerin sesine bağımlıdırlar, düşünmeyi, sorgulamayı bilmezler ve sonunda onların sonu sadece başkalarının satranç tahtasında birer piyon olmaktan ibarettir, herkes tarafından yönlendirilebilirler. İkincisi, zor zamanlarındayken sana yaklaşan kişiler, hepsinin birer aziz olduğunu düşünme, daha büyük ihtimalle kan kokusunu alarak senin yanına gelenlerdir. Çünkü kimse gerçekten senin kim olduğunu, ne düşündüğünü umursamaz; sadece içten içe bu kişinin kendisine yardımcı olup olamayacağını değerlendirir. Hayatının en dip noktasına düştüğünde, seni çekmeye çalışanlar muhtemelen seni kurtaracak prens değil, seni tamamen sömürecek olan domuz kasaplığı dolandırıcılığıdır. Hayatın diplerine düştüğümüzde, genellikle insanların en kötü yönlerini ortaya çıkarabiliriz. Bu yüzden ağzını kapat, zayıflıklarını başkalarına kolayca gösterme. Üçüncüsü, popo kafayı belirler, buna dikkat etmelisin. Bu dünyadaki en gerçek gizli kuraldır. Dışarıda gördüğümüz görüşler, duruşlar, söylemler, kimin haklı kimin haksız olduğu ile ilgili değildir. Bu yüzden gençler, kelimelere kolayca kanmamalı, bu sözleri söyleyen kişiye bakmalı, arkasında kim var, ne yiyor ve hangi çıkarlarla bağlı olduğunu düşünmelidir. Dördüncüsü, bu dünyada başarılı olmanın eşiği, hayal ettiğin kadar yüksek değildir; çünkü hemen hemen herkesin devasa hırsları vardır ama sadece bir günlük sabırları vardır. %99'u kolay bir şekilde aylık bir milyon kazanmak ister, ama her gün kitap okumaya, spor yapmaya, tekrar yapmaya devam edenlerin oranı binde bir bile değildir; bu yüzden en temel çaba seviyesine ulaştığımızda, bu dünyadaki çoğu insandan çoktan geçmiş oluyoruz. Sıradan bir geçmişe sahip olan sen, doğru sektörü seçmek, kişisel çabadan 10.000 kat daha önemlidir. Aile büyüklerinin sözlerine kolayca kulak verme, çünkü onların kavrayışları bu çağın gerisinde on yıl kalmıştır. Onların bugünü, senin on yıl sonran. Eğer onların bugünkü gibi bir yaşam sürmek istemiyorsan, o zaman senin için seçtikleri yoldan gitmemelisin. Altıncı nokta, bu toplumdaki otoriteler, sistemler ve başarılı insanlar, çoğu zaman sadece iyi oynayanlardır; onlar da aynı derecede kaygılı, boş ve yetersizdirler. Kendini bu kadar aşağı hissetmenin sebebi, başkalarını çok güçlü, kendini ise çok aşağıda görmendir. Yedinci nokta, bu dünya medeni bir toplum değil, bu dünya bir hayvan dünyasıdır. Sen domuzken, o kaplan olduğunda, eşitlik beklememelisin. İnsanlar arasındaki fark, çoktan aynı türde olmadıklarını gösteren kadar büyüktür. Zayıfın güçlü tarafından yenildiğini kabul etmelisin, bu dünyanın acımasız olduğunu kabul etmelisin ki uyanık bir şekilde yaşayabilesin. Son olarak, insan toplumu için en sağlam ilişki para ilişkisidir. Başka birini duygusal bağlarla bağlamayı bekleme, çıkarlar insanlar arasındaki en sağlam yapıştırıcıdır. Dil sistemimize, kültür sistemimize, hukuk sistemimize, hatta din sistemimize bak, her şeyin temeli, insanlarla insanlar arasındaki çıkarları koordine etmektedir. Ve insan dünyasında, hiçbiri para kadar yabancılar arasında iş birliği yaratamaz; para, insanların icat ettiği en güçlü karşılıklı güven sistemidir. Irk sormaz, cinsiyet gözetmez, geçmişe aldırmaz. Bu yüzden bu dünya duygularla değil, çıkarlarla ilerler. Bu gerçekleri bildiğimizde, kimseyi tanrılaştırmaya gerek yok. Eğer hala gençsen, henüz filizlenmemiş bir tohumsun. Bu sisteme hoş görünmeye çalışma; onu net bir şekilde görmeli ve onunla oynamalısın.