Türkiye'de şifreleme eyewash davaları: Milyarlarca dolarlık yatırım, yüzlerce şüpheli tutuklandı
Son zamanlarda Türkiye şifreleme piyasasında önemli bir göz boyama vakası ortaya çıktı ve bu durum toplumun her kesiminden geniş bir ilgi uyandırdı. Bu olay, mevcut şifreleme piyasasında var olan riskleri açığa çıkarmakla kalmayıp, aynı zamanda etkili bir denetim çerçevesinin kurulması gerekliliğini de vurgulamaktadır.
30 Mayıs'ta, Türkiye İçişleri Bakanı, yetkililerin Ankara'da bir şifreleme dolandırıcılık projesine karşı büyük ölçekli bir operasyon başlattığını açıkladı. Bu operasyonda toplam 127 şüpheli gözaltına alındı ve çok sayıda varlık ile birkaç silah ele geçirildi.
Bu eyewash projesinin adı Smart Trade Coin (STC) olup 2021 yılından beri tartışmalı bir konu olmuştur. Bildirildiğine göre, yaklaşık 50.000 yatırımcı mağdur olmuş ve kayıplar 20 milyar doları aşmıştır. Bu şaşırtıcı rakam, bu tür eyewash planlarının büyük zararlarını ortaya koymaktadır.
STC, birden fazla şifreleme borsa ile bağlantı sağlayan bir yazılım sunduğunu iddia ediyor, kullanıcıların tek bir arayüz üzerinden birden fazla borsa hesabını yönetmelerine ve otomatik ticaret robotları ayarlamalarına olanak tanıyor. Ancak, birçok analiz bu vaatlerin muhtemelen göz boyama olduğunu gösteriyor.
Bir analiz platformunun baş analisti, bir araştırma makalesinde STC'nin bir eyewash olabileceğini defalarca vurguladı. Birçok kullanıcı, tasarruflarının %95'ini kaybettiklerini ve bu fonların STC ekibi tarafından ele geçirilip geçirilmediğini doğrulamanın mümkün olmadığını bildirdi. Uygulama mağazasında yaklaşık yarıdan fazlası da bu uygulamanın bir eyewash olduğunu suçluyor.
Blockchain analizi ile profesyonel kuruluşlar, çalıntı fonları transferi için şüpheli adresleri belirledi. Analiz, STC token sözleşmesinin büyük miktarda fonu belirli adreslere dağıttığını, bu adreslerin ise büyük ölçekli ETH tek yönlü akış işlemleri gerçekleştirdiğini gösteriyor; söz konusu miktar, tahmin edilen kayıplarla yakın bir ilişkiye sahip. Bu fonlar nihayetinde çeşitli borsalara yöneldi; bazıları doğrudan aktarılırken, bazıları çok katmanlı transferler sonrası girdi.
2021 yılında, Ankara mahkemesi önünde STC ve ekibine karşı 50 kişi protesto düzenledi. Mağdurların avukatı, birçok şikayete rağmen o dönemde somut bir adım atılmadığını belirtti. Bazı mağdurlar, "aylık %36 kâr" vaadiyle kredi aldırıldıklarını veya karavan satışı yaptıklarını iddia etti. Ancak, çoğu müşteri sadece kâr elde edemedi, aksine borç içinde kaldı.
Analistler, STC'nin taahhütlerinin açıkça gerçek dışı olduğunu belirtiyor. Eğer gerçekten sürekli kâr elde eden arbitraj teknolojisi geliştirebilirlerse, bunu küçük yatırımcılara satmak yerine büyük ölçekli operasyonlar için fon toplayacaklardı. Şirketin şeffaf olmayan davranışları, yanıltıcı pazarlama ve bilgi eksikliği, bunun kasıtlı olarak tasarlanmış bir eyewash olduğunu gösteriyor.
Bu olay, Türkiye toplumunun yalnızca şifreleme özgürlüğü peşinde koşmanın yeterli olmadığını, sağlam bir düzenleyici sistemin kurulması gerektiğini anlamasına neden oldu. Ancak uyumlu ve şeffaf bir ortamda, şifreleme sektörü kamu güvenini kazanabilir.
Gelecekte, Türkiye hükümeti ve sektör, yatırımcıları koruma, riskleri önleme ve yeniliği teşvik etme arasında bir denge arayışında işbirliği yapmalıdır. Ancak uyumlu bir işletme yaklaşımına sadık kalındığında, şifreleme para birimi gerçekten ekonomik özgürlüğü ve varlık değerini artırmanın etkili bir aracı haline gelebilir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
9 Likes
Reward
9
5
Repost
Share
Comment
0/400
DefiSecurityGuard
· 12h ago
yine bir honeypot planı... açıkçası 21'de o şüpheli sözleşme çağrılarını gördüğümde bunu tahmin etmiştim.
View OriginalReply0
Token_Sherpa
· 20h ago
klasik ponzinomiklerin iş başında... bu filmi çok kez izledim smh
View OriginalReply0
GhostAddressHunter
· 20h ago
Gerçekten yüksek giriş yüksek çıkış, bana da on tane stc ver.
View OriginalReply0
SchrodingerAirdrop
· 21h ago
Gerçekten enayilere nefes alacak bir yol bırakmıyorsunuz.
Türkiye'deki şifreleme dolandırıcılığı davası dünyayı şok etti: 2 milyar dolar kayıp, 127 kişi tutuklandı
Türkiye'de şifreleme eyewash davaları: Milyarlarca dolarlık yatırım, yüzlerce şüpheli tutuklandı
Son zamanlarda Türkiye şifreleme piyasasında önemli bir göz boyama vakası ortaya çıktı ve bu durum toplumun her kesiminden geniş bir ilgi uyandırdı. Bu olay, mevcut şifreleme piyasasında var olan riskleri açığa çıkarmakla kalmayıp, aynı zamanda etkili bir denetim çerçevesinin kurulması gerekliliğini de vurgulamaktadır.
30 Mayıs'ta, Türkiye İçişleri Bakanı, yetkililerin Ankara'da bir şifreleme dolandırıcılık projesine karşı büyük ölçekli bir operasyon başlattığını açıkladı. Bu operasyonda toplam 127 şüpheli gözaltına alındı ve çok sayıda varlık ile birkaç silah ele geçirildi.
Bu eyewash projesinin adı Smart Trade Coin (STC) olup 2021 yılından beri tartışmalı bir konu olmuştur. Bildirildiğine göre, yaklaşık 50.000 yatırımcı mağdur olmuş ve kayıplar 20 milyar doları aşmıştır. Bu şaşırtıcı rakam, bu tür eyewash planlarının büyük zararlarını ortaya koymaktadır.
STC, birden fazla şifreleme borsa ile bağlantı sağlayan bir yazılım sunduğunu iddia ediyor, kullanıcıların tek bir arayüz üzerinden birden fazla borsa hesabını yönetmelerine ve otomatik ticaret robotları ayarlamalarına olanak tanıyor. Ancak, birçok analiz bu vaatlerin muhtemelen göz boyama olduğunu gösteriyor.
Bir analiz platformunun baş analisti, bir araştırma makalesinde STC'nin bir eyewash olabileceğini defalarca vurguladı. Birçok kullanıcı, tasarruflarının %95'ini kaybettiklerini ve bu fonların STC ekibi tarafından ele geçirilip geçirilmediğini doğrulamanın mümkün olmadığını bildirdi. Uygulama mağazasında yaklaşık yarıdan fazlası da bu uygulamanın bir eyewash olduğunu suçluyor.
Blockchain analizi ile profesyonel kuruluşlar, çalıntı fonları transferi için şüpheli adresleri belirledi. Analiz, STC token sözleşmesinin büyük miktarda fonu belirli adreslere dağıttığını, bu adreslerin ise büyük ölçekli ETH tek yönlü akış işlemleri gerçekleştirdiğini gösteriyor; söz konusu miktar, tahmin edilen kayıplarla yakın bir ilişkiye sahip. Bu fonlar nihayetinde çeşitli borsalara yöneldi; bazıları doğrudan aktarılırken, bazıları çok katmanlı transferler sonrası girdi.
2021 yılında, Ankara mahkemesi önünde STC ve ekibine karşı 50 kişi protesto düzenledi. Mağdurların avukatı, birçok şikayete rağmen o dönemde somut bir adım atılmadığını belirtti. Bazı mağdurlar, "aylık %36 kâr" vaadiyle kredi aldırıldıklarını veya karavan satışı yaptıklarını iddia etti. Ancak, çoğu müşteri sadece kâr elde edemedi, aksine borç içinde kaldı.
Analistler, STC'nin taahhütlerinin açıkça gerçek dışı olduğunu belirtiyor. Eğer gerçekten sürekli kâr elde eden arbitraj teknolojisi geliştirebilirlerse, bunu küçük yatırımcılara satmak yerine büyük ölçekli operasyonlar için fon toplayacaklardı. Şirketin şeffaf olmayan davranışları, yanıltıcı pazarlama ve bilgi eksikliği, bunun kasıtlı olarak tasarlanmış bir eyewash olduğunu gösteriyor.
Bu olay, Türkiye toplumunun yalnızca şifreleme özgürlüğü peşinde koşmanın yeterli olmadığını, sağlam bir düzenleyici sistemin kurulması gerektiğini anlamasına neden oldu. Ancak uyumlu ve şeffaf bir ortamda, şifreleme sektörü kamu güvenini kazanabilir.
Gelecekte, Türkiye hükümeti ve sektör, yatırımcıları koruma, riskleri önleme ve yeniliği teşvik etme arasında bir denge arayışında işbirliği yapmalıdır. Ancak uyumlu bir işletme yaklaşımına sadık kalındığında, şifreleme para birimi gerçekten ekonomik özgürlüğü ve varlık değerini artırmanın etkili bir aracı haline gelebilir.