Son yıllarda, kamuoyuna olan tutumumda belirgin bir değişim oldu. Bir zamanlar, tartışmalarda denge arayışında arabulucu rolünü üstlenmeye hevesliydim. Ancak, zamanın geçişi bana bu tutumun her zaman hoş karşılanmadığını fark ettirdi.



Deneyimim arttıkça, birkaç önemli gerçeği yavaş yavaş anlamaya başladım:

Öncelikle, kamuoyunun gücü küçümsenemez. Bu, insanlara büyük bir psikolojik baskı getirebilir ve herkes bu baskıyı kaldırabilecek yeteneğe sahip değildir.

İkincisi, benim 'gerçekler' olarak düşündüğüm şey, bilgi okyanusundaki yalnızca küçük bir parça olabilir, sadece belirli bir açıdan bir bakış açısıdır.

Ayrıca, tartışan tarafların savunduğu 'adalet' genellikle içlerinde taşıdıkları gerçek inançlardır. Bu durumda benim sözde 'objektif' duruşum aslında pek bir anlam ifade etmiyor.

Son olarak, sözde 'tarafsız aracılık' her zaman hoş karşılanmaz. Özellikle duyguların yoğun olduğu anlarda, bu tutum pozisyonu zayıflatma olarak görülebilir ve hatta kararsızlığın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

İyi niyet bazen olumsuz etkilere yol açabilir. Yine de, kamuoyunu savaşa katılmayı seçen insanları anlayabiliyorum. Tartışmak için tartışmıyorlar, aksine içlerinden gelen güçlü bir adalet duygusuyla bazı ilkeleri savunmak ve haksızlığa uğradıklarında başkalarından destek bekliyorlar. Bu duyguyu ben de çok iyi anlıyorum.

Ancak, içimde böyle düşünceler olsa da, eylemlerimde yine de dikkatli kalıyorum. Kamuoyu alanı, bir arenaya benziyor; bir kez içine girdiğinizde, geri dönmek zor. Burada gerçek bir kazanan yok; herkes bir bedel ödemek zorunda.

Belki de bu yüzden giderek daha temkinli hale geliyorum. Dünya sanki sürekli küçülüyormuş gibi, sonunda belki de sadece birkaç samimi insan kalacak, hatta belki sadece kendim.

Sessiz kalmayı öğren, hoşgörülü olmayı öğren, anlaşmazlıklardan kaçmayı öğren, hatta kayıtsız olmayı öğren. İşte bu yüzden duygular bu kadar önemli hale geliyor. Ancak son derece yakın ilişkilerde tüm savunmalarımızı kaldırabiliriz ve çocuklar gibi içimizi dökebiliriz.

Ne olursa olsun, hem aile sevgisi hem de aşk, samimi ilişkiler böyle olmalıdır: Ebeveynler çocuk olmaya istekli, sevgililer çocuk olmaya gönüllü. 'Endişelenme, bana her zaman güvenebilirsin. Her zaman yanında olacağım.' İşte bu tür bir taahhüt, gerçekten ihtiyacımız olan şeydir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
  • Reward
  • 4
  • Share
Comment
0/400
EntryPositionAnalystvip
· 08-03 03:51
Bazı insanlar adaleti dile getirmeye layık mı?
View OriginalReply0
CommunityJanitorvip
· 08-03 03:50
Gerçekten ağız kavgası yapmanın kaybedeni ya da kazananı yoktur.
View OriginalReply0
HashBanditvip
· 08-03 03:48
kripto kışını hatırlatıyor... o zaman herkesin madencilik ROI'si hakkında bir "görüşü" vardı ama şimdi kimlerin burada olduğunu görün lmao
View OriginalReply0
P2ENotWorkingvip
· 08-03 03:44
Haksızlığa uğramak gerçekten de kendine zarar vermek için çok kolay.
View OriginalReply0
  • Pin
Trade Crypto Anywhere Anytime
qrCode
Scan to download Gate app
Community
  • 简体中文
  • English
  • Tiếng Việt
  • 繁體中文
  • Español
  • Русский
  • Français (Afrique)
  • Português (Portugal)
  • Bahasa Indonesia
  • 日本語
  • بالعربية
  • Українська
  • Português (Brasil)